Prof. Dr. Ruhsar YANMAZ
Permatürk Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi
Her yıl, 7 Haziran günü, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu`nun 2018 yılında aldığı kararla ‘Dünya Gıda Güvenliği Günü’ olarak kutlanıyor. Bu yıl 6.sını kutlayacağımız günde insan sağlığı için güvenli gıdanın önemini vurgulayan etkinlik ve toplantılar yapılacak. Bu etkinliklerde gıda kaynaklı risklerin önlenmesi, tespit edilmesi ve yönetilmesine yardımcı olmak, gıda güvenliği, insan sağlığı, ekonomik refah, tarım, pazara erişim, turizme ve sürdürülebilir kalkınmaya katkı yapmak düşünülüyor. Böylece gıda güvenliği konusunda farkındalık yaratmak ve üretici ve tüketiciyi bilinçlendirmek hedefleniyor. Bu yıl gıdalara katılan katkı maddelerine dikkat çekilecek.
Günümüzde Dünya’da bırakalım güvenli gıdayı, yaşamak için gıdaya ulaşamayan 1 milyar insan bulunuyor. Her yıl Dünya’da 10 kişiden biri besin zehirlenmesi nedeniyle hastalanıyor veya hayatını kaybediyor. İshalden kansere 200 farklı hastalığın güvenilir olmayan gıda tüketimine bağlı olarak görüldüğü belirtiliyor.
Güvenli olmayan gıda tüketimi nedeniyle bir yandan açlık, bir yandan yanlış beslenme nedeniyle obezitenin artması gıdaya ulaşımın gelecekte de Dünyanın en büyük sorunlardan biri olmaya devam edeceğini gösteriyor. Oysa güvenli gıda üretmenin maliyeti, kanser ve benzeri hastalıkların tedavisi için harcanan paradan kat be kat az.
Sağlıklı beslenme sadece insanlar için değil, hayvanlar ve bitkiler için de en önemli. Şunu unutmamalıyız ki gıdaya ve güvenilir gıdaya ulaşmak bir insanlık hakkıdır. Ülkeleri yönetenler de bunu sağlamakla yükümlüdür. Güvenilir gıda toplum sağlığının korunmasında önemli olduğu kadar, ülke ekonomisinde ve kalkınmasında da önemli. Sağlam kafaların sağlam vücutlarda olacağını unutmayalım.
Tükettiğimiz gıdaların güvenilir olabilmesi için tarladan çatala kadar olan aşamalarda her türlü bozulmaya yol açan fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenlerden arındırılarak insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde tüketime uygun hale getirilmiş olması gerekli. Gıda güvenliği de gıdalarda her çeşit zararın yok edilmesi için alınması gerekli önlemleri kapsıyor. Güvenilir gıda zinciri, bir gıdanın tohum ekiminin yapıldığı tarladan başlar. Yetiştirilmesi, hasadı, işlenmesi, muhafazası, paketlenmesi ve pazarlanması aşamalarından oluşur.
Gıda Güvenliği Kapsamı
Uluslararası düzeyde gıda güvenliği, Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından önerilen ve gelişmiş ülkelerin hemen hepsinde uygulanan bir standart kontrol şeması yardımıyla sağlanır. Sistemin esası, ürünlerin tarladan tabağa gelinceye kadarki aşamada kritik kontrol noktalarında belirlenen kriterlere göre denetlenmesi (HACCP (Hazard Analysis Critical Control Points) ve insan sağlığı için tehdit olabilecek unsurların kontrol sırasında uzaklaştırılmasına dayanıyor. Gıda üreten ve işleyen işletmelerde ‘Gıda Güvenliği Yönetimi’ ISO 22000 standartları ile belirlenmiştir (ISO 22000, 2018). Bu standartlar üretim izni, ithalat izni, depolama, ambalajlama, taşıma kuralları, satış koşulları, personelin hijyen eğitimi vb birçok konuyla ilgilidir.
Ülkemizde güvenilir gıda denetim görevi Tarım ve Orman Bakanlığı’na verilmiştir. Ancak denetimlerin bağımsız kurumlar tarafından yapılmaması güvenilirliği tehdit etmekte. Her yıl, ihraç ettiğimiz ürünlerin bir bölümünün ihraç edilen ülke standartlarına uymaması veya kimyasal ilaç ve mikrobiyolojik bulaşma nedeniyle geri gönderildiğini biliyoruz. Üstelik geri dönen ürünler kanunlarımız gereği iç piyasaya veriliyor. Bu da ülkemiz vatandaşlarının güvenilir gıdaya ulaşımının önündeki bir engel. Yine Tarım ve Orman Bakanlığı`nın yaptığı pestisit kalıntı test sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmaması da diğer önemli ve çözülmesi gereken bir sorun olarak duruyor.
Bir gıdanın güvenilir olup olmadığı nasıl anlaşılır? Bunun için 2 önemli kriter var. Bunlardan biri, gıdanın tüketilmesinden sonra insan vücudunda hastalık semptomunun (mide bulantısı, kusma, mide krampları, bağırsak bozukluğu, ölüm) ortaya çıkıp çıkmadığı; bir diğeri de kişideki mevcut bozuklukları artırıp artırmadığı. Bir gıda maddesinin çiğ olarak yenmesi veya uygun hazırlama tekniklerine göre hazırlanmaması durumunda oluşabilecek semptomlar o gıdanın kusurlu olduğu anlamına gelmiyor. Aynı şekilde gıdanın normalden çok fazla tüketilmesi sonucunda oluşacak rahatsızlıklar da o gıda maddesinin sağlığa zararlı olduğunu göstermez.
Genel bir kural olarak, ulusal veya uluslararası kriterlere göre kontrol edilmiş ve ulusal veya uluslararası bağımsız bir kurum tarafından onaylanmış ürünler güvenilir gıda olarak kabul edilir.
Gıdalar fiziksel, kimyasal ve biyolojik kökenli nedenlerden dolayı güvenilirliklerini kaybedeler.
1. Fiziksel nedenler: Gıda içinde tespit edilen cam kırığı, metal, plastik, taş, kum, böcek, tırnak, sigara külü, radyoaktif madde vb cisimler fiziksel tehlikelerin kaynağı.
2. Kimyasal nedenler: Gıda güvenliğini en fazla etkileyen faktörlerdendir. Çünkü mikro düzeyde oldukları ve mutlaka laboratuvar koşullarında analiz edilerek saptanabilirler. Gıdalara bulaşan tarımsal ilaç kalıntısı, deterjan, endüstriyel atık vb maddeler kimyasal tehlikeler arasında sayılır.
3. Biyolojik nedenler: Gıdalarda bozulma ve çürümeye neden olan bakteri, virüs, parazitler sağlığı da tehdit eden önemli tehlikelerden. Bunlar da gıda olarak kullanılan ürünün işleme aşamasına gelinceye kadar ve işleme sırasındaki hatalardan kaynaklanabilir.
Gıdaların güvenilir olup olmadığının kontrolü, kritik üretim noktalarındaki denetimlerin etkinliğine bağlıdır. Bu konuda yeterli gıda denetiminin yapılması, üretici ve tüketicinin bilinçlendirilmesi açısından önemli. Kontrollerde hedef tüm aşamalarda üründeki bulaşmayı belirleme, yok etme ve yeniden oluşmasını önleme prensibine dayanır. Kontrol aşamasında alınabilecek çok basit ve kolay önlemlerle sorunlar çözülebilir. Buna karşılık yetersiz kişiler ve yetersiz sayıda kontroller önemli sağlık sorunlarına yol açabilmekte, merdiven altı üretimi tetiklemektedir. Ülkemizde yaşanmakta olan yüksek gıda üretim giderleri nedeniyle, maliyeti düşürmek adına ürün kalitesinden ödün verilmekte, aşırı yüksek fiyatlar, tüketicinin güvenilir gıdaya ulaşımın önündeki önemli bir engel olmaya devam ediyor.
Bir gıdanın güvenilir olabilmesinin ilk koşulu ham maddesinin üretim şekli ve kaynağıdır. Günümüzde artık çevreyle dost üretim sistemleri ile üretilmiş ürünler tercih edilmekte, gelecekte de yeni kuşaklara temiz bir Dünya bırakmak adına yetiştiriciliğinde ve üretiminde yapay kimyasalların kullanılmadığı ürünlere olan talep artacak. Korona döneminde organik, doğal ve iyi tarım yöntemiyle üretilmiş olan ürünlere olan talebin artması da bu düşünceyi destekliyor. Tüketicinin geçmişe göre daha bilinçli olması da bu talebi desteklemede etkili oluyor.
Permakültür de çevreyle dost üretim ve yaşam şekillerinden biridir. Doğayla, insanla dost, doğanın öğretileriyle uyumlu, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan, tarımsal üretim yanında, kıraç, çölleşmiş alanların doğaya kazandırılmasını hedefleyen permakültür gelecek güvenilir gıdaya ulaşmada bir şans olarak görünüyor.
Sonuç olarak; kolay, ulaşılabilir ve güvenilir gıda temini temel bir insan hakkıdır ve bunu sağlamak kamu idaresinin en önemli ve ihmal edilemez görevidir. Bu görevin yerine getirildiği, bilim ve tekniğin ön planda olduğu, şeffaf, tarafsız, yeterli ve etkili gıda denetim hizmetlerinin yapıldığı, her insanımızın kolayca gıdaya ulaşımını sağlayacak planlı ve bağımsız bir tarım ve gıda politikasının oluşturulduğu bir ülkede ve Dünya’da yaşamayı düşleyerek 6. Dünya Gıda Güvenliği Gününü kutluyoruz.
Kaynaklar
Anonim, 2023. ISO 22000-2018-Food Safety Management. www.iso.org.
Anonim 2023..100 Soruda Gerçek Gıda. www.nationalgeographic.com.tr.
Anonim 2024.7 June 2024 World Safety Day 2024. Communication Toolkit. www.who.int.
Karabekmez, M.E. 2023. Gıda Hakkı Bağlamında Gıda Güvenliği. İlke Politika Notu 48, İlke yayın No 165.
Tayar M, 2010. Gıda Güvenliği. Marmara Belediyeler Birliği. ISBN: 978-605-89021-4-5.
Comentários