"Ben Permatürk'üm" dedin mi hiç?

Ben Permatürk'üm!

Permatürk olmak bir kimlik değil, bir yaşam biçimidir.

Bir üyelikten, bir karttan, bir formdan öte; bir duruş, bir bakış açısıdır.

Toprağa, suya, havaya sorumlulukla yaklaşmayı seçmiş her insan, üye olsun ya da olmasın, Permatürk’tür.

Ben Permatürk’üm. Çünkü toprağın sadece bir üretim alanı değil, geçmişin belleği, geleceğin temeli olduğunu biliyorum.

Doğayla savaşan değil, doğayla birlikte düşünen, hisseden, yaşayan bir yolun yolcusuyum. Üretirken yok eden değil, yaşatırken çoğaltan bir anlayışla hareket ediyorum.

Permatürk olmak, bilgiyi başkalarına da taşımaktır. Paylaşmaktır.

Kendine saklamadan, biriktirmeden, çoğaltarak aktarmaktır.

Öğrendiklerimi çevreme öğretmeyi, bildiklerimle başkalarının yolunu aydınlatmayı görev biliyorum.

Bu yalnızca bireysel bir seçim değil; hep birlikte iyileşmenin, birlikte büyümenin iradesidir.

Permatürk olmak için bir vakfa üye olman gerekmez.

Bu değerleri kalbine yerleştirdiysen, bir ağacı sularken dikkat ediyorsan, kompost yapmayı öğrenmiş ya da öğrenmek istiyorsan, çocuklara toprağı anlatıyorsan, bir arının, bir suyun, bir gölgenin hakkını gözetiyorsan…

İşte sen de Permatürk’sün!

Permatürk gönüllüsü olmak; bu düşünceye katkı sunmak, bazen bir etkinlikte çalışmak, bazen bir çocuğa tohum vermek, bazen sadece iyi örnek olmaktır.

İnsanları uyandırmak, ilham vermek, geleceğe omuz vermektir.

Permatürk olmak, eleştirmekten çok onarmak, üzülmekten çok üretmektir.

Doğa tükeniyorsa, yeniden başlamak gerektiğini bilmek;

su azalıyorsa, damlayı gözetmektir.

Hava kirleniyorsa, soluğun kıymetini bilmektir.

Toprak yoruluyorsa, onu dinlendirecek bilgiyi aramaktır.

Bu bir davettir.

Seni bir üyelik formuna değil;

bir düşünceye, bir niyete, bir yolculuğa davet ediyorum.

Bu vakıf, bu fikir, bu yol sadece kurucuların değil;

bu dünyada daha yaşanabilir bir hayat isteyen herkesindir.

Ben Permatürk’üm.

Çünkü yaşarken onarmayı, üretirken paylaşmayı, tüketirken düşünmeyi seçtim.

Sana da söylüyorum:

Ne ismin, ne yaşın, ne mesleğin… sadece yüreğin yeter.

Sen de Permatürk olabilirsin. Belki de zaten öylesin, sadece adını koymamışsın.

Haydi, bu adı birlikte taşıyalım.

Permatürk olalım.

Geleceği birlikte büyütelim.

Hasan Gezer