Giysilerimizin iklim krizi ile olan ilişkisi konusunda birçok farklı konuya değinirken moda endüstrisine tasarımcı, üretici ve ürünleri kullananlar şeklinde sistem olarak baktığımızda farklı çözüm olasılıkları ve yeni iş modelleri de düşünmeye başlayabiliriz.
Çok kez paylaştığımız önemli bir bilgiyi tekrar ederek başlayacağım:
Senede üretilen yaklaşık 150 milyar giysinin %30’u mağazalara girmeden atık oluyor; ayrıca 2000 yılından itibaren kıyafet üretimi iki katına çıkarken kullanım sıklığı yarı yarıya indi ve haklısınız, burada sanki matematiksel bir sorun var. Sorun aslında giysilerimiz ile kurduğumuz ilişkinin özellikle son 20 yılda kullan-at gibi bir model üzerinde gelişmiş olması.
Çoğu giysi aslında eskidiği için değil, trend dışı kaldığı, kirlendiği, bir kez kullanıldıktan sonra beğenilmediği, yırtıldığı için atık olarak görülüyor. Bu giysilere yeni bir yaşam kazandırmak döngüsel moda sistemine geçişin adımlarından bir tanesi.
Kullanılmayacak olan bir kıyafetin bir tasarımcı tarafından ele alınıp, yaratıcılık ve çoğu zaman da zanaatkarlık sayesinde tekrar kullanılacak bir başka ürün haline gelmesine upcyling, yani ileri dönüşüm diyoruz.
Burada ilk materyal parçalarına ayrılmadan, üzerinde farklı teknikler ile kesim, tekrar dikiş, farklı panellerin birleştirilmesi, işleme ile yeniden şekillenebilir. İleri dönüşüm ile yeni bir değer yaratılmış olur. Genellikle yeni materyallere gereksinim duyulmaz ve esas olan iş gücü ve yaratıcılıktır. Standart bir üretim şekli olarak görülemez ancak sadece el işi veya romantik bir hikaye olmanın dışında da bir iş modeli olarak ele alınabilir.
Örnek olarak İngiltere'de From Somewhere markası ileri dönüşüm ürünleri için İtalya’daki fabrikaların üretim atıklarından yararlanmaktadır. Yine bu alanda tanınan markalardan Junky Styling ikinci el mağazalarından ürün toplamaktansa bazı üreticilerin ve markaların üretim fazlalarından yararlanmaktadır.
Endüstriyel olarak ileri dönüşümde el işçiliğini verimli olarak değerlendirmek kolay olmayacaktır. Burada teknolojinin nasıl kullanıldığı önemli olacaktır.
Son dönemde tasarımcılar üretim fazlası ürünleri yeni koleksiyonlar yapabilecekleri kumaş kaynağı olarak görmeye başladılar ve daha standart kalıplar kullanarak, lazer kesim tekniği gibi teknolojilerden de yararlanarak bir marka işleyişi ile ileri dönüşüm yapmaya başladılar.
Goodone markası ürünlerini 10 farklı kalıp parçası kullanarak üretiyor ve böylece kesimde materyal kaybını en aza indiriyor. Goodone ürünlerini üretici sonrası atık ticareti yapan şirketlerden özenle seçerek alıyor. Goodone in House of Cashmere firması ile yaptığı iş birliğinde hatalı ürünlerin ileri geri dönüşümü yapılırken İngiltere'nin en büyük perakende zinciri olan Tesco ile geliştirilen projede de satış öncesi fazla üretimden yeni ürünler tasarlanıyor.
Elvis ve Kresse 2005 yılında Kent’te kuruldu ve Londra’daki hasarlı yangın hortumlarından cüzdan, çanta ve kemer üretmekte ve ürünleri ile atık problemine çözüm olmaktadır. Marka Londra’daki İtfaiye ile direkt olarak iş birliği içinde çalışarak hammadde garantisini de sağlamaktadır. Bunun dışında Burberry markası ile ortak bir çalışma yaparak Burberry'nin üretim sırasında çıkan deri atıkları ile bir koleksiyon tasarladılar. Elvis and Kresse 2020 yılına kadar 225 ton atık malzemeye yeni bir yaşam verdi ve kazancının %50’sini de bağışladı.
Reaburn markası 2020 yılında hak ettiği Fashion Award ödülünü aldı. Askeri giysilerin ve bu giysilerde kullanılan kumaşların özelliklerinden yola çıkarak, kullanılmayan ya da sahada kullanılan yün askeri giysileri, paraşütleri kullanarak ve her parçayı dikkatle ele alarak özgün tasarımlar ile kısıtlı sayıda dış giyim üretiyor. Reaburn Depop, Timberland, The NorthFace, Eastpak, Clarks gibi birçok marka ile ortak çalışmalar da yaptı. Üretim fazlası veya kullanılmayan ürünleri hem endüstri hem de bireyler olarak tekrar kullanımda tutabilir ve bu ürünler ile ekonomik değer yaratırken kısıtlı kaynak kullanımını azaltıp atıkları çevrim içinde tutabiliriz.
İleri dönüşüm her ne kadar değer yaratsa da yine de olmuş bitmiş bir durumu daha olumlu hale dönüştürmeye çalışıyor ve aslen fazla üretim sorununa net çözüm sağlamasa da yaratıcılığı, etik değerleri, işbirliğini ve farklı düşünmeyi destekliyor.
Ebru Debbağ
Comments